Sağlık raporu almak üzere gittiği hastanede aldığı sonuçla adeta yıkılan bir adam, 7 yıldır "ölü" olarak kayıtlarda göründüğünü öğrendi. Bu trajik durum, hayatının birçok yönünü etkilerken, yetkililerle yaptığı mücadele de dikkat çekti. İşte ailenin yaşadığı o zorlu süreç ve alınan dersler.
Hastaneye yalnızca sağlığıyla ilgili bir rapor almak için giden 45 yaşındaki Cemil Yıldız, kontrolden çıkacak bir durumun farkında değildi. Doktorun ofisine girdiğinde bakımının geçmişinin araştırıldığını düşünerek rahat bir nefes aldı. Ancak, işlerin beklediği gibi gitmeyeceği kısa zamanda anlaşıldı. Sağlık kaydında "ölü" olarak yer aldığını öğrenen Cemil, gözlerine inanamıyordu. Kendisi için bu haber, sanki bir kabusun içindeymiş gibi hissetmesine neden oldu.
Ölü olarak belirtilmesinin ardından, hemen hastane yetkilileriyle iletişime geçmeye çalışan Cemil, birçok kapı çaldı. İşte burada asıl zorluklar ortaya çıktı; kayıtlarında bu yanlışlığın düzeltilmesi için bir dizi bürokratik prosedürle mücadele etmesi gerekecekti. Cemil, "Ben yaşıyorum, ama kağıt üzerinde yokum. Hangi şanssızlık bu?" derken, yaşadığı duygusal karmaşayı da gözler önüne serdi.
Peki, bu kadar ciddi bir hata nasıl meydana gelmişti? Cemil Yıldız’ın hikayesi, sağlık sisteminde bazı kayıt eksiklikleri veya hatalarının ne kadar küçük bir tutanakla baş gösterebileceğinin en çarpıcı örneğidir. 2016 yılında, Cemil'in babası vefat ettiğinde, yaşadığı bölgedeki nüfus müdürlüğüne başvurusu yapılmış ve yanlışlıkla Cemil’in de ölüm kaydının yapılmasına neden olundu. Ailesi tarafından yapılan bu işlem, Cemil'in yaşamını altüst eden bir hataya dönüşmüştü. Cemil, yaşadığı olayla birlikte “Tüm bir resmi işleyişi, bir hata yüzünden değiştirmek zorunda kaldım” diye belirtti.
Cemil Yıldız, 7 yıllık süre zarfında birçok sosyal güvenlik ve sağlık hizmetlerinden mahrum kaldı. Yıllar boyu iş bulma mücadelesi verirken, kimlik belgesiyle beraber ruhsal durumunun da etkilediği rehavet içinde dolanıyordu. Artık bu durumu düzeltmek için ne gerekiyorsa yapmak zorunda olduğunu düşündü. ”Yaşamım altüst oldu. Çalışmak ve sosyal güvencem yok; şimdi her şey için yeniden başlayacak bir mücadele vermeliyim” diyerek durumu özetledi.
Cemil, yaşadığı sorunun çözümü için mücadele vermeye başladı. İlk olarak, doğru ve belgeli bilgi verebileceği tüm resmi makamlara başvuruda bulundu. Kendi belgeleri dışında ailesinin belgelerini de toplamak zorundaydı. Kayıtlara yanlış düşen ölüm belgesi için gerekli belgeler talep edildiğinde, sabrını zorlayan süreçler başladı. Nüfus müdürlüğü, hastane ve mahkeme ile yapılan görüşmeler uzadıkça uzadı.
Cemil, kendi adının listede düzeltilmesi ve sağlıklı bir şekilde yeniden hayata dönmesi için kararlılıkla savaşıyordu. Sürecin başında ilk adımları attığında, herkesin ona destek olmasını bekliyordu; fakat çoğu kişi bu durumu garip bulmuş ve ciddiye almamıştı. "Kimse benim durumumun ciddiyetini anlamadı. Hayatım bitti deyip, bana yardımcı olmaktan kaçındılar" diyerek, yaşadıklarını anlattı. Ancak, doğru adımlar atıldıkça ve belgeleri toplandıkça, işler yavaş yavaş güzele gitmeye başladı.
Sonunda, yaşadığı tüm zorluklarına rağmen sabrın ve azmin yeşerdiği noktada, Cemil’in kimliği üzerindeki yaşam kaydı hedefine ulaştı. Resmi belgeleri güncellenirken, hayatına yeniden sağlıklı bir başlangıç yapmış oldu. Ancak bu süreç Cemil'i maddi ve manevi olarak oldukça yıprattı.
Cemil Yıldız'ın hikayesi, sadece bir bürokratik hata değil, aynı zamanda yaşam mücadelesinin ne denli zorlu olabileceğinin de en iyi örneğidir. Onun yaşadığı bu olay, toplumda karşılaşılan benzer durumların fark edilmesi ve gerekli önlemlerin alınmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. “Kayıt sistemi sadece kağıt üzerinde değil, yaşamakta olan her birimiz için herkesin dikkate alması gereken bir konudur" diyerek sözlerini noktalayan Cemil, yaşadığı bu durumdan önemli dersler çıkardığını da vurguladı.
Sonuç olarak, bürokrasi içerisinde kaybolan bireylerin hikayelerini gündeme taşımak elzemdir. Bu gibi durumların önüne geçebilmek için toplumsal farkındalığın artırılması ve gerekli adımların atılması, herkesin yaşam kalitesinin ve yaşama hakkının korunmasına yönelik önemli bir adımdır. Cemil'in yaşadığı bu olay da birçok insana ilham verecek bir hikaye olarak hafızalarda yer edecektir.