Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920'de kuruluşunu ilan ederek, Türkiye tarihinde eşsiz bir dönüm noktasını temsil ediyor. Bugün, TBMM 105 yaşında ve bu özel yıl dönümü, milletin iradesinin sembolü olan meclisin tarihsel önemini ve kazanımlarını bir kez daha gündeme getiriyor.104 yıl boyunca, Türkiye'nin siyasi ve toplumsal gelişiminde büyük rol oynamış olan TBMM, halkın iradesinin en üst düzeyde temsil edildiği bir organ olarak, milli mücadeleden bugüne pek çok zorlukla yüzleşerek bugünkü modern Türkiye'nin temellerini atmıştır.
TBMM'nin kuruluşu, sadece bir meclisin açılması değil, aynı zamanda bir ulusun iradesinin, bağımsızlık mücadelesinde toplanması anlamına geliyordu. Kurtuluş Savaşı sırasında, Türkiye'nin geleceğine yön vermek amacıyla kurulan TBMM, Anadolu'nun dört bir yanından gelen milletvekilleri ile zengin bir temsil yelpazesi sunuyordu. Bu tarihte, ülkenin kaderini belirlemekte aktif rol alan TBMM, milli egemenlik anlayışının hayata geçirildiği ilk ve en önemli platform oldu.1919'da İstanbul'un işgaliyle başlayan süreçte, TBMM'nin varlığı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin sembolü haline geldi.
TBMM, Kurtuluş Savaşı döneminde aldığı kararlarla yalnızca askeri bir mücadele yürütmekle kalmadı; aynı zamanda Türkiye'nin hukuki, siyasi ve toplumsal yapısını da şekillendirdi. Örneğin, TBMM’nden çıkan ilk yasalar çerçevesinde, milletin temel hak ve özgürlükleri teminat altına alındı. 1921 Anayasası bu bağlamda önemli bir adım olup, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu vurgusu yapıldı. TBMM, savaşın seyrini değiştiren ""İstiklal Marşı""nın kabulü gibi tarihi anların yaşanmasına da şahitlik etti. Bu tür gelişmeler, sadece askeri alanda değil, aynı zamanda ulus bilincinin güçlenmesine de katkı sağladı.
TBBM, kurtuluş mücadelesinin başarıya ulaşmasının ardından, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilan edilmesiyle birlikte, Türkiye’nin yeni yönetim biçiminde merkez bir konum edindi. Bu dönemde meclisin yapısı ve işleyişi de değişiklikler geçirdi. 1924 Anayasası ile, Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi yapısını güçlendirecek yenilikler getirildi. Parlamenter sistemin temelleri atıldı ve halkın iradesinin temsil edilmesi için çeşitli reformlar hayata geçirildi.
TBMM, zamanla Türkiye'nin modernleşme sürecinde önemli bir rol oynamaya devam etti. Özellikle 1961 Anayasası ile birlikte, meclis daha katılımcı bir yapıya kavuştu. ifade özgürlüğü, demokrasi ve insan hakları gibi kavramlar, TBMM gündeminde ön plana çıkmaya başladı. Sonraki yıllarda ise pek çok önemli yasaya imza atan meclis, Türkiye'nin sosyo-ekonomik yapısının dönüşümünde de etkili oldu.
Özellikle kadınların siyasette yer alması ve toplumsal eşitliğin sağlanması gibi konularda TBMM, devrim niteliğinde adımlar atmaya devam etti. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı, meclisin gündemine girmiş ve bu kapsamda özellikle 1934 yılında yapılan reformlar, Türkiye’yi dünya genelinde kadın hakları konusunda öncü bir ülke haline getirmiştir.
Son yıllarda TBMM, hem iç hem de dış politikalarda önemli kararların alındığı bir platform oldu. Özellikle yerel seçimler, yasalar ve uluslararası ilişkilerde TBMM, kritik konularda dönüşümlere imza attı. Ayrıca, günümüzde gerçekleşen sosyal hareketler ve toplumsal talepler, TBMM’yi daha şeffaf ve katılımcı bir yapı haline getirmek adına zorluyor.
Bugün TBMM'nin 105. yılı, sadece geçmişte atılan adımları değil, gelecekte yapılacak reformların da sorumluluğunu bizlere hatırlatıyor. Milyonlarca Türk vatandaşının temsil edildiği bu meclis, demokratik süreçlerin sürdürülebilirliğini sağlamak için sürekli evrim geçirmekte. Bu nedenle, TBMM'nin 105. yılı, sadece bir kutlama değil; aynı zamanda demokratik değerlerin korunması ve güçlendirilmesi adına bir duraksama noktasıdır. Geçmişten alınan derslerle geleceğe yönelik umut dolu bir bakış açısı geliştirmek, TBMM’nin en büyük sorumluluğu olmaya devam edecek.
Sonuç olarak, TBMM 105 yılı geride bıraktı ve tarihin derinliklerinden gelen bir mirası taşıyor. Bugün aynı zamanda, halkın iradesi ile demokrasinin temellerinin atıldığı, bağımsızlığın ve özgürlüğün temsil edildiği bir meclistir. 105. yıl dönümünde, millet olarak TBMM’nin ulusal birliğimizi ve beraberliğimizi pekiştiren bir merkez olmasına duyduğumuz ihtiyacı bir kez daha gözler önüne seriyoruz.